Şükür Pornografisi / Başar Cudi Münir “SOKAK” yazıları…

“Yanan otelin dumanı üzerindeyken, insanlar bir tavuk tırının içine sıralanan yanık bedenlerin arasından yakınlarının kimlik tespitini yaparken, acılar kar olmuş gökyüzünden yağarken, “İyi ki o otelde değildik ve ölmedik,” diyenlerin istiflerini hiç bozmadan tatillerine devam edip kayak yapmaları başka nasıl izah edilebilir? Bu sadece vurdumduymazlıkla, insafsızlıkla açıklanabilir birşey değil. Kanunlarımızca yasaklanan ve toplumumuzca da ayıplanan seks pornosu inanın Kartalkaya’da dumanlar içinde kayak yapanların içinde bulunduğu pornografiden çok çok daha masum.”

Yayınlama: 22.01.2025
350
A+
A-

TDK sözlüğünde “şükretmek” kelimesi karşılığında “Tanrı’ya duyulan minneti dile getirme,” yazıyor. Eğer bir tanrının varlığına inanmıyorsanız şükür müessesesi bu anlamda zaten kavramsal olarak nakıs olacaktır. Fakat bir tanrının varlığına inanıyorsanız o zaman hayatınızdaki bazı şeyler için o inandığınız tanrıya şükredebilirsiniz.

vodafon_içkale_19_şubat_2024
Turgutreis Kurs_Ugur Kurs Kazandirir_Banner_6-8-2024
bodrum-sokak-haber-youtube-abone
Bursluluk-Bodrum-bahçeşehir-10 aralık 2024
previous arrow
next arrow

Fakat…

Fakat bu “şükretme” meselesinde kafamı kurcalayan ve sizlerle paylaşmak istediğim bir durum var. Elbette ki inanan biri için inandığı tanrıya, sağlıklı olduğu için, güzel bir aileye doğduğu için, vs şükretmek iç rahatlatıcı bir şey. İç rahatlatıcı, çünkü arkasında biraz “Bir iyilik gördüm, minnetimi ifade edeyim ki elimden almasın/şükredebileceğim yeni şeylerin önü kapanmasın,” düşüncesi bilinçaltında var, gibi geliyor bana. Hiç böyle düşünmeden, temiz bir kalple de şükredebilir insan elbette.

Peki, bir insan niçin tanrıya şükreder? Kendi kontrolünde olmayan şeyleri bahşettiği için, değil mi? İstanbul’da iyi şartlarda yaşayan bir kadın “İyi ki Afganistan’da doğmadım,” diye şükredebilir örneğin. Zengin bir aileye doğan biri “İyi ki fakir bir aileye doğmadım,” da diyebilir. Örnekleri çoğaltabiliriz elbette.

Diğer taraftan 12 saat deli gibi çalışan bir taksici, kömür madeninde hayati tehlike altında çalışan bir maden işçisi, dürüst bir şekilde fabrikasını işleten bir patron, bu emeklerinin karşılığında kazandığı para için tanrıya şükretmeli midir? Ders kitapları arasında sabahlayan bir öğrenci iyi bir üniversite kazandığında veya üniversiteden mezun olup çalışmalarının karşılığını aldığında, iyi şartlarda bir iş bulup güzel bir hayat yaşadığında şükretmeli midir?

Diyelim ki üstteki sorularıma, “Tabii ki,” dediniz… O zaman asıl can alıcı soru geliyor:

Başkalarının durumunu görüp kendi halimize şükretmeli miyiz?

Yarıyıl tatilinde misal, ailece kayak tatiline gitmişsek, yan otelimiz yanmış ve o otelde kalanlar yakınları tarafından tanınmayacak hale gelene kadar yanarak ölmüşlerse şükretmeli mi insan?

Şükretmeli belki, evet.

Lakin…

Uzun zamandır bu “şükür” müessesesinin toplumsal bir pornografiye döndüğünü düşünmekteyim. “İyi ki ben o durumda değilim,” demek insana huzur veriyor, mutlu ediyor. Bu doğal birşey elbette ama bu düşünce o “olunmayan” durumu düzeltmek için uğraşmamaya, o durumdaki insanların yaşadıklarıyla ilgili hissizleşmeye yol açıyor.

Yanan otelin dumanı üzerindeyken, insanlar bir tavuk tırının içine sıralanan yanık bedenlerin arasından yakınlarının kimlik tespitini yaparken, acılar kar olmuş gökyüzünden yağarken, “İyi ki o otelde değildik ve ölmedik,” diyenlerin istiflerini hiç bozmadan tatillerine devam edip kayak yapmaları başka nasıl izah edilebilir? Bu sadece vurdumduymazlıkla, insafsızlıkla açıklanabilir birşey değil. Kanunlarımızca yasaklanan ve toplumumuzca da ayıplanan seks pornosu inanın Kartalkaya’da dumanlar içinde kayak yapanların içinde bulunduğu pornografiden çok çok daha masum.

Bu bir şablon aslında. 17 bin 2 lira asgari ücretle yaşamaya mahkum edilenlere, sürünen emeklilere bakıp “Şükür öyle değilim,” demek… Hatta devletin reva gördüğü asgari ücretler yaşamaya çalışıp alıp kendinden daha düşüklere bakarak “Ya bu da olmasaydı,” diye şükredip sesini çıkarmamak… Devlet hastanelerinde doğru düzgün hizmet alamayıp sağlığından olmak… Şükretmek yerine hak ettiklerini istese insanlar… Herşey çok daha güzel olur… Nereden mi biliyorum? O “bizi kıskandığı” söylenen ülkelerdeki duruma bakmak yeterli.

Ne desem boş… Çok üzgünüm… Çoook… Umarım artık herşeye şükretmeyi bırakıp biraz silkinir ve hayatımıza sahip çıkarız.

Unutmayın! Hayatın gerçeği; Kendimizden başka güveneceğimiz kimse yok…

Şükür ki güzel bir ailem var, sağlığım da -şimdilik- yerinde..

O kadar!

Turgutreis-Uğur-Kampus_12 Temmuz 2024
Bursluluk-Bodrum-bahçeşehir-10 aralık 2024
previous arrow
next arrow
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.