Kıyılar Halkındır Farkındalık Eylemleri Devam Ediyor

Bitez’de bir araya gelen Özgür Kıyılar Bodrum İnisiyatifi yaptığı basın açıklamasında oldukça dikkat çeken bir noktayı dile getirdi. “MUÇEV LTD. ŞTİ. 4 Nisan 2014 tarihinde, Muğla’ya Hizmet Vakfı ve Türkiye Çevre Koruma Vakfı ortaklığı ile kurulmuştur. Şirketin adı Muğla ile başlasa da kurucusu ve mevcut yönetiminin Şanlıurfa’lı olması ve Muğla’lının olmaması dikkat çekicidir…” ifadelerinin yer aldığı basın açıklaması şu şekilde devam ediyor;

dorman-otel-17-eylül-2024

vodafon_içkale_19_şubat_2024

bodrum-sokak-haber-youtube-abone

“Amacı; Muğla da çevrenin korunması ve kullanma dengesinin gözetilmesi olarak yansıtılsa da yapılanlar hiçde öyle olmadığını göstermektedir. Muğla Çevre Vakfı Ltd.Şti’ne ihalesiz tahsis edilen kıyılar 3.kişilere kiralanmış ve şirketler tarafından kıyılar ticari işletmelere dönüştürülmüştür. Muğla Çevre Vakfı Limited Şirketine devredilen onlarca plaj, iskele, tesis kesintisiz bir tartışma konusu olmuştur. Son tartışma ve protesto MUÇEV’in işletme hakkını 10 yıllığına bir başka şirkete devrettiği Ölüdeniz’de yaşanmıştır…”

Ecrimisil Uygulamasının Sonlandırılsın…

Şirket plaja giriş ücretlerinde büyük artışlar yaparak, kıyılara Anayasal olarak halkın eşit ve özgürce ulaşmasını iyice zorlaştırdığına vurgu yapan Özgür Kıyılar Bodrum İnisiyatifi üyeleri basın açıklamasını şu şekilde sürdürdü;

“Muğla’nın onlarca kıyısında ve Bodrum Cennet koyda yaşanan işgali şimdi ise tüm BİTEZ kıyılarına yaymak istiyorlar. Bizler, başta Bodrum olmak üzere tüm kıyıların anaysanın emrettiği üzere tüm canlıların ve halkın özgür ve eşit bir şekilde ulaşımının önündeki tüm engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz. Kıyılarımızın doğal yapısının bozulması, plajlarımızın ticarileştirilmesi Anayasaya aykırı olduğu gibi ülke turizmine de büyük zarar vermektedir. Kıyılarımızda Anayasaya aykırı kiralama ve ecrimisil uygulamasının sonlandırılmasını istiyoruz…”

Özgür Kıyılar Bodrum İnisiyatifi basın açıklaması; “Foklarla, balıklarla, yengeçlerle, deniz kaplumbağaları ile kum zambakları ile martılarla, çocuklarımızla denizde yüzmek, kumsalda özgürce uzanmak istiyoruz. Sürdürülebilir bir yaşam ve sürdürülebilir bir turizm için özgür kıyılar istiyoruz…” ifadeleri ile sona erdi.