Kissebükü gibi Adalıyalı da geleceğe miras bırakılmalı
“Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı” ile “Özgür Kıyılar Bodrum İnisiyatifi” Türkiye genelinde eşzamanlı olarak basın açıklaması yaptı. Basın açıklamalarında Anayasa ve Kıyı Kanunu’na dikkat çekildi…
Yaz başından buyana her hafta kıyı işgallerine dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için eylem yapan “Özgür Kıyılar Bodrum İnisiyatifi” Bodrum’un ve Mavi Yolculuğun en gözde koylarından birisi olan Kissebükü’ndeydi. Basın açıklamasına Kissebükü’nde tatil yapanlar ile birlikte bazı teknelerden karaya gelerek “Özgür Kıyılar Bodrum İnisiyatifi” destek veren tatilciler dikkat çekti. Basın açıklamasına CHP Bodrum İlçe Örgütü de destek verdi…
İlk basın açıklamasını “Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı” adına Selda Yeter okudu. Bu açıklama saat 17:00 itibarı ile Türkiye genelinde tüm kıyı hareketleri olarak eş zamanlı olarak gerçekleştirildi.
Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı açıklamasında şu ifadeler yer aldı; “Kıyılar hepimizin ortak yaşam alanıdır! Anayasa ve Kıyı Kanunu’nu uygula! Bugün, Türkiye genelinde kıyı hareketleri olarak eş zamanlı bir araya gelerek bu talebimizi dile getiriyoruz. 18 Mayıs’ta kuruluşumuzu ilan ettikten sonra, yaz sezonu boyunca yerel kıyı ekosistemlerindeki tahribat ve işgallere karşı mücadelemizi sürdürdük. Ayrıca, birleşik gücümüzle Türkiye’nin kıyı politikalarını etkileme çabamızı da devam ettirdik.
Bugün burada ve Türkiye’nin dört bir yanında, Anayasa ve Kıyı Kanunu’nun uygulanması gerektiğini güçlü bir şekilde vurgulamak için toplandık. KIYIDA olarak, kıyı ekosistemlerini korumak ve kıyılara herkesin eşit ve ücretsiz erişimini savunmak için mücadele ediyoruz. Kıyıların sadece insanlara ait olmadığını, deniz ve kara ekosistemlerinin buluşma noktası olan bu alanların tüm canlı ve cansız varlıklarını koruma ilkemizin temel çıkış noktamız olduğunu belirtiyoruz. Bu nedenle, kıyılar halkındır yerine, kıyılar hepimizin diyoruz.
Yalnızca kıyılar değil; dereler, nehirler, göller ve ormanlar da hepimizin. Yakılan ormanlar, maden uğruna yok edilen ağaçlar, iş makineleri tarafından tahrip edilen toprak da hepimizin. Her bir yangın, milyonlarca canlının yok olmasına neden oluyor. Bu nedenle tüm yaşam alanlarımızı birlikte savunuyoruz. Bununla birlikte, kıyıların ciddi ölçüde işgal altında olması nedeniyle denize ve kıyılara ulaşmakta zorluk yaşıyoruz. Bu duruma işgal diyoruz, çünkü Anayasa’nın 43. maddesi ve Kıyı Kanunu’nun özellikle 5. ve 6. maddelerine göre, kıyıların kullanımında kamu yararının gözetilmesi zorunludur ve herkesin kıyılara serbest şekilde erişmesi güvence altına alınmıştır. Kıyı hareketleri olarak, yasalardan aldığımız güçle kamusal haklarımızı savunuyoruz. Yasalar açık; kıyılar özel mülk olamaz, ticarileştirilemez ve tamamen özgür bırakılmalıdır…”
Turizm Bakanı Ersoy’a Arkeolojik Kazılar için teşekkür ettiler…
“Özgür Kıyılar Bodrum İnisiyatifi” adına da Güney Şirin tarafından okunan basın açıklamasında da Turizm ve Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a çağrıda bulundular.
Basın açıklamasının başında; “Turizm ve Kültür Bakanı sayın Mehmet Nuri Ersoy’a çağrımızdır. Özel işleriniz Kamusal görevinizin önüne geçmesin. 2 gün önce KİSSEBÜKÜ’nde arkeolojik yapıların ortaya çıkarılmasını büyük bir gururla anlattığınız Geleceğe miras Kissebükü Antik Kenti tanıtım toplantısı yaptınız. Yapılan kıymetli çalışmalarda emeği geçenlere teşekkür ediyoruz…” şeklinde Turizm Bakanı Ersoy’a teşekkür ettiler.
“ADALIYALI Kissebükü’nden ayrı değildir…” vurgusu…
“Özgür Kıyılar Bodrum İnisiyatifi” adına basın açıklamasını okuyan Güney Şirin açıklamasına şöyle devam etti; “ADALIYALI Kissebükü’nden ayrı değildir. Bugüne kadar sizin şirketiniz ETS TUR ve sizden önceki şirketlerin projeleri, bölge halkı ile yaşam savunucularının tepkisi ve mahkeme kararlarıyla iptal edildi. Adalıyalı’da geleceğe miras bırakılması gereken önemli doğal alanlarımızdan biridir. Bölge halkının özgürce denize girdiği işgale uğramamış çok nadir koylarımızdan biridir. Binlerce insanın ekmek yediği, ülkemizin tanıtımında önemli yer tutan MAVİ TUR’un 70 yıllık en önemli duraklarındandır. Başta nesli tükenmekte olan Akdeniz fokları olmak üzere milyonlarca canlının nefes alabildiği yaşam alanlarındandır. Artık yeter! Tüm doğal alanlarımızı yok ederek, kıyılarımızı işgal ederek turizm yapılamayacağını anlayın diyoruz. Doğaya beton dikmek ile turizm yapılamaz. İspanya da 5 yıldızlı otel sayısı 545, ülkemizde 5 yıldızlı otel sayısı 705. 2023 yılı turizm geliri; İspanya 86 milyar Euro, Türkiye 48 milyar Euro’dur. Dünya da tüm canlıların müşterek yaşam alanlarını betona dönüştürerek sürdürülebilir turizm yapılabilmiş bir tane örnek yoktur. Sayın bakan; doğal alanlarımızı yok ederek tüm canlıların ortak yaşam alanı olan kıyılarımızda SÖZDE HALK PLAJI açmanızı istemiyoruz. KANUNU UYGULAYIN VE İŞGALLERİ KALDIRIN! Hepimizin olanı lütuf olarak sunmaktanda vazgeçin. Anayasal olarak herkesin eşit ve ücretsiz kullanım hakkı olan kıyılarımızdaki işgallerinizde EMEKLİYE ÜCRETSİZ ŞEZLONG lütfunuzuda iade ediyoruz. Gelin hep birlikte doğal ve kültürel değerlerimize sahip çıkalım. Ülkemizin her karışından tarih fışkırıyor. Arkeolojik ve doğal alanlarımız üzerine BETON dikmekten vazgeçelim…”
“Özgür Kıyılar Bodrum İnisiyatifi” üyeleri Basın açıklamalarının ardından her zaman olduğu gibi bilgilendirme ve eylem planlarını içeren forum düzenlediler.