Cennetkoy’da MUÇEV ve Cengiz İnşaata çok sert tepki
Muğla’nın Bodrum ilçesinden 11 haftadır Kıyılar Halkındır Halkın kalacak eylemlerini sürdüren “Özgür kıyılar Bodrum İnisiyatifi” üyeleri bu kez dünyaca ünlü Cennetkoy’da MUÇEV tarafından kiraya verilerek işletilen, belediye, savcılık ve koruma kurulunun yıkım kararına rağmen plajı işgal ederek ruhsatsız olarak işletilen Beach Clup ve restoran ile Cengiz Holding’in yaptığı ve Gökburun yarımadasını cehenneme çeviren inşaata çok sert tepki gösterdi.
Bodrum’da 11 haftadan bu yana “Kıyılar Halkındır, Halkın kalacak” eylemlerini sürdüren “Özgür kıyılar Bodrum İnisiyatifi” üyeleri bu kez Gölköy Mahallesi’ndeki dünyaca ünlü Cennetkoy plajında eylem yaptı.
Muğla Çevre Vakfı (MUÇEV) tarafından iki yıl önce kiralanan, ancak Koruma Kurulu tarafından 1. Derece Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı’nda bulunması nedeniyle kaldırılması istenen, belediye, koruma kurulu, savcılık tarafından yıkım kararı verilen ve ruhsatsız olarak işletilen Beach Clup ve restoran önünde toplanan eylemciler kaçak olarak işletilen tesise sert tepki gösterdi.
Yaklaşık 200 kişinin katıldığı eyleme CHP ilçe başkanı Tuna Işın ile bazı CHP’li belediye meclis üyeleri ve avukatlarında destek verdiği görüldü. Ellerinde Eylemciler, ‘Kıyılar halkındır’, ‘Balıklar Foklar Şimdi Neden Yoklar” ‘Kıyılar kimsenin malı değildir’, ‘Denize erişim herkesin hakkı’ yazılı dövizlerle işgal edilen alandan yürüyerek eylem yapanlar sık sık “MUÇEV Aldığın Parayı Geri Ver”, “Yasayı Uygula İşgali Kaldır”, “Denizler, Nehirler, Sermaye Değiller”, “Bodrum Cennet Olur, Kıyılar Özgür Olsa” sloganları attı. Beach Clup ve restoranın birde kaçak iskele yaptığını belirten eylemciler eylemlerini iskeleye çıkarak sürdürdü. Eylemcilere tatilcilerde alkışlarla destek verdi.
Bu arada kaçak işletmede şezlongların 200 TL’ den kiralandığı, duş için ise jeton alınması gerektiği belirtildi.
KIYILAR RANT PROJELERİ İLEHALKA KAPATILIYOR VE YOK EDİLİYOR…
Özgür Kıyılar Bodrum İnisiyatifi adına basın açıklamasını Güney Şirin ve Figen Çöloğlu okudu.
Güney Şirin açıklamasında Anayasanın 3621 sayılı kanun 5. maddesi “Kıyılar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle “kamu yararı gözetilir ” yazdığını belirterek “Yine 6.madde, Kıyılar herkesin eşit ve özgürce yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz. Kıyıların doğal yapısını değiştirecek boyutta kazı yapılamaz, dolgu yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz. Kıyılarda kıyıyı değiştirecek boyutta kazı yapılamaz, kum, çakıl alınamaz, dökülemez. Torba’dan Gölköy’e kadar uzanan doğal ve arkeolojik alanlar sözde turizm adı altında rant projeleri ile yok ediliyor. Turizm ve kültür bakanımızın şirketinin içinde olduğu rantiyeci şirketlerin, Size özel koy reklamları ile satışa sunulan projeler tarihten günümüze kadar doğal kalmış koylarımızda, kıyılarımızda ve ormanlık alanlarımızda geri dönülemez tahribatlara yol açıyor. Orman içine yapılan bu projelere yollara valilik kararı ile halkın girişine kapalıdır tabelaları asılıyor ve halkın kıyıya ulaşımı anayasaya aykırı olarak engelleniyor…” ifadelerini kullandı.
CENGİZ AKDENİZ FOKLARININ YAŞAM ALANLARINI YOK EDİYOR…
Şirin açıklamasının devamında ise “Karşımızdaki Gökburun da Cengiz inşaat tarafından yapılan rant projesinde devasa bir yarımada yok ediliyor. Gökburun kıyıları Akdeniz fokları yaşam alanıdır ve uluslararası sözleşmelerle(Bern,Barcelona) koruma altında olan deniz çayırları bakımından zengin bir ekosisteme sahiptir. Burada yapılmak istenen dalgakıran, mahmuz ve liman projeleri için verilen ÇED gerekli değildir kararı derhal iptal edilmeli ve bu katliam projelerinden vazgeçilmelidir…” dedi.
CENNET KOY KİMSENİN MALI DEĞİLDİR!
Figen Çöloğlu ise açıklamasında “2023 yılında Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından sözde vakıf altında faaliyet gösteren MUÇEV’e, MUÇEV tarafından ise 3.bir kişiye kiralanan Cennet Koy da kıyıya, Anayasaya aykırı olarak dışarıdan kum getirilerek dökülmüş, kıyıda ruhsatsız cafe, wc. İskele ve kabinler yapılmıştır. Kültür ve TURİZM Bakanlığı Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından suç duyurusunda bulunulmuş ve Bodrum belediyesine yazı gönderilerek ruhsatsız yapıların derhal kaldırılması istenmiştir. Bodrum cumhuriyet savcılığı da aynı yönde karar vererek ruhsatsız yapıların kaldırılması kararını vermiştir.. Geçen yıl belediye tarafından ruhsatsız yapılar kaldırılmadığı gibi bu yıl ise, kıyı kanununa ve iskele yönetmeliğine aykırı bir şekilde iskele yapılmıştır. Eylemlerimizin ilk gününden beri söylediğimiz yasayı uygula işgali kaldır! diyoruz…” dedi.
GAYET NET BİR ŞEKİLDE YURTTAŞLARIN TALEPLERİNİ SIRALADILAR…
Figen Çöloğlu gayet net ve açıkça yurttaşların ve platformun isteklerini sıraladı. Talepler şu şekilde;
“Bizler;
Anayasanın uygulanarak kıyıların tamamen işgallerden kurtarılmasını istiyoruz. Denizin içine kadar inen şezlong ve şemsiyelerin kaldırılmasını istiyoruz.
Deniz kıyısında 1 m2 bile mülkü olamayan işgalcilerin Ecrimisil uygulaması ile halkın malının kiralanması uygulamasına son verilmesini istiyoruz.
Deniz kıyısında mülkü olan işletmelerin kıyı kenar çizgisinden 50 metreye kadar olan kısmındaki işgallerin kaldırılmasını istiyoruz.
Kıyı şeridindeki işletmelerin kıyıları işgal ederek değil, nitelikli ve ulaşılabilir hizmetler sunarak turizme katkı sunmalarını istiyoruz. Komşumuz Yunanistan da kıyılardaki işletmelerin kumsalın %30’undan fazlasına şezlong koyması yasaklanmış ihlaller Drone ile takip edilerek, ihlali tespit idilenlere 60.000 euro ceza uyganmaya başlanmıştır. Aynı Yunanistan’ı Avrupa birliği aşırı turizm konusunda uyarmıştır.
Denizlerimiz her geçen gün daha fazla kirleniyor, denizlerimizde kıyı dolguları ve mahmuzlar ile kıyı hareketleri engelleniyor, deniz ekosistemi(deniz çayırları, pinalar) çok büyük zarar görüyor.
Kıyıdaki tüm doğal alanlar(kayalık, mağara) yok edildiği için nesli tükenmekte olan Akdeniz Fokları artık kıyılarımızda soluklanacak kadar bile güvenli kaya dibi dahi bulamıyor.
Kıyılar tüm canlıların müşterekleridir! Foklar, balıklar, yengeçler, deniz yıldızları, kaplumbağalar, domuzlar, martılar, deniz çayırları, pinalar, kumzambakları..
Bakanlık ve belediyelerden halk plajları açmalarını değil, halkın plajları üzerindeki kanun dışı uygulamaları kaldırmalarını istiyoruz.
Turizm bakanlığı tarafından kıyılarımızın doğal yapısı bozularak yapılan sözde ücretsiz ama ücretli halk plajı uygulamalarının sonlandırılmasını, yapılan plajlarda kıyının eski haline getirilmesini istiyoruz.
Kıyılara, başta tüm halkın ve tüm canlıların eşit ve özgürce ulaşmasının önündeki engeller kalkıncaya kadar tüm anayasal haklarımızı kullanarak demokratik eylemlerimize devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz…”
İŞGAL ALANINA HAVLULARI SERİP GÜNEŞLENDİLER…
Basın açıklamasının ardından eylemciler Beach Club’ın işgal ettiği alana havlularını sererek güneşlenip işgali protesto ederek eylemi alkışlarla sonlandırdı.