Ya 30 Yıl Önceydi ya da Bugün!
Hayatta en büyük pişmanlıklarımız yapmadıklarımız ya da yapmadıklarımızdır. Geriye dönüp baktığımızda, “Keşke o eğitimi alsaydım, keşke o yatırımı yapsaydım, keşke şu beceriyi geliştirseydim” dediğimiz birçok an vardır. Çin atasözü der ki:
“Ağaç dikmek için en iyi zaman 30 yıl önceydi, en iyi ikinci zamansa bugün.”
Bu söz zamanın geçip gitmesini bir bahane olarak görmenin anlamsız olduğunu hatırlattığı kadar, “Keşke” ile başlayan cümlelerin de manasızlığını ortaya koyar. (Keşke ile ilgili fikrimi merak edenler şu yazıyı okuyabilirler: Eğerle Meğer Evlenmişler, Keşke Diye Çocukları Olmuş) Geçmişte bazı fırsatları kaçırmış olabiliriz, ancak geleceği şekillendirmek için hala bugüne sahibiz. Bu perspektif, bireysel gelişimden liderliğe, iş yönetiminden organizasyonel dönüşüme kadar birçok alanda kritik bir yol haritası sunar.
1. Kariyer Gelişiminde Geç Kalmışlık Yoktur
Bugün bulunduğunuz noktadan daha iyi bir yere gitmek için asla geç değildir. Bir yetkinliği öğrenmek, yeni bir sektöre adım atmak veya farklı bir beceriye yönelmek için “artık çok geç” demek, değişime direnmenin bir yoludur.
Örneğin, dünyaca ünlü fast-food zinciri KFC’nin kurucusu Colonel Sanders, 62 yaşında işini kurmuş ve markasını küresel bir başarıya dönüştürmüştür. Başarı için genç yaşta başlamış olmak zorunlu değildir; önemli olan harekete geçmektir. Benzer şekilde, birçok yönetici yıllar sonra MBA yapmaya karar vererek kariyerlerini dönüştürmüş, yeni sektörlere geçiş yapmış veya kendi işlerini kurmuştur.
Benjamin Franklin’in 42 yaşında Fransızca öğrenmeye başlaması ve bu yetkinliği sayesinde diplomatik başarılar elde etmesi de gecikmiş bir adımın ne kadar büyük fark yaratabileceğine iyi bir örnektir.
2. Şirketler İçin Dönüşümün Doğru Zamanı Hep Bugündür
Kurumsal dünyada sıkça gördüğümüz bir hata, değişim için ideal koşulların oluşmasını beklemektir. Oysa rekabet, piyasa dinamikleri veya müşteri beklentileri beklemez. Dijital dönüşüm, operasyonel verimlilik, organizasyonel yapılanma gibi konular için “doğru zaman” her zaman bugündür.
Netflix, DVD kiralama işinden dijital streaming hizmetine dönüş yaparak sektörün lideri oldu. Eğer “Henüz dijital geçiş için erken” diyerek bekleselerdi, bugün hala bir DVD kiralama şirketi olarak var olmaya çalışıyor olabilirdi. Benzer şekilde, Nokia akıllı telefon devrimine geç adım attığı için pazar liderliğini kaybetti. Değişim için beklemek yerine harekete geçen şirketler, rekabette öne çıkmayı başarıyor.
Kodak, dijital fotoğrafçılığa zamanında yatırım yapmadığı için büyük bir pazar kaybı yaşadı. Oysa ki, teknolojik değişime ayak uyduran şirketler günümüzde ayakta kalmayı başarabiliyor.
3. Liderler İçin “Şimdi” Kültürü
Başarılı liderler, geçmişi analiz ederken geleceği bugünden şekillendirirler. Geçmişte yapılan hatalar veya ertelenen projeler, bugün harekete geçmek için bir bahane değil, bir motivasyon kaynağı olmalıdır.
Apple’ın kurucusu Steve Jobs, yıllar sonra Apple’a geri döndüğünde geçmiş hatalardan ders alarak markayı yeniden inşa etti. Geri döndüğünde “Keşke Apple’ı hiç bırakmasaydım” demek yerine, şirketin o günkü durumunu iyileştirmek için hemen harekete geçti. Liderlik, fırsatları değerlendirmek kadar, kaybedilen fırsatları geri kazanma cesaretiyle de ilgilidir.
Jeff Bezos, Amazon’u kurarken perakende sektörünün geleceğinin e-ticarette olduğunu gördü ve o dönemde hâlâ geleneksel satış yöntemlerine bağlı olan rakiplerinden daha hızlı harekete geçerek piyasanın lideri oldu.
“Bugün”ün Gücünü Kullanın
Hayatta ve iş dünyasında “keşke”ler yerine “iyi ki”ler yaratmak elimizde. 30 yıl önce bir ağaç dikmediğiniz için üzülmek yerine, onu bugün dikmek en iyi seçenektir. Çünkü önümüzdeki 30 yıl boyunca o ağacı büyütecek ve bize gölge sağlayacak olan tek şey bugünkü kararlarımızdır.
Öyleyse, “bugün”ü sahiplenelim. Hangi beceriyi öğrenmek istiyorsak başlayalım. Hangi dönüşümü gerçekleştirmek istiyorsak ilk adımı atalım. Hangi projeyi hayata geçirmek istiyorsak düğmeye basalım. Çünkü en iyi ikinci zaman, tam olarak bu yazıyı okuduğunuz an.