TÜSİAD: “Eleştiriler demokrasi kültürünün zenginliği olarak görülmeli…”

TÜSİAD tarafından yapılan yazılı açıklamada “Eleştiriler demokrasi kültürünün zenginliği olarak görülmeli…” ifadesi dikkat çekti…

Geçtiğimiz hafta Türkiye gündeminde adeta bomba etkisi yapan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD, Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras’ın açıklamalarına yönelik eleştirilere ve soruşturmaya karşı yazılı olarak yayımladığı açıklamada “Kamuoyunda derneğimize yöneltilen eleştiriler dahil her konunun dile getirilmesi, Türkiye’de tartışma ve demokrasi kültürünün zenginliği olarak görülmelidir…” ifadeleri dikkat çekti. 

TÜSİAD: “Eleştiriler demokrasi kültürünün zenginliği olarak görülmeli…”
Turgutreis_Kampus_şubat-2025_Erken Kayit
vodafon_içkale_19_şubat_2024
skyline bodrum sokak haber-2
Efsane Saatler
Bodrum-25-26-Kampusumuze-Bekliyoruz-bahçeşehir
skyline bodrum sokak haber-1
skyline bodrum sokak haber-3
previous arrow
next arrow
Yayınlama: 18.02.2025
45
A+
A-

TÜSİAD’ın yazılı olarak yaptığı basın açıklamasının başında şu ifadeler yer alıyor; “TÜSİAD olarak tüzüğümüzdeki amaçlar doğrultusunda, her zaman ülkemizin kalkınması ve tüm toplumun menfaati hedefiyle, doğru olduğuna inandığımız tespit ve önerilerimizi demokratik kurum ve kurallara saygı ile katılımcı demokrasi ilkesi çerçevesinde şeffaflıkla paylaşıyoruz…” 

Bodrum-25-26-Kampusumuze-Bekliyoruz-bahçeşehir
Turgutreis_Kampus_şubat-2025_Erken Kayit
vodafon_içkale_19_şubat_2024
bodrum-sokak-haber-youtube-abone
previous arrow
next arrow

Ülkemizin yüksek menfaatleri doğrultusunda çalışıyoruz…

TÜSİAD tarafından yapılan açıklamada “Ülkemiz için çalışan, üreten, istihdam sağlayan iş insanları ve sanayicilerin gönüllü birlikteliğini temsil eden TÜSİAD olarak; bağımsız ve tarafsız şekilde, ülkemizin refahı ve kalkınmasına katkı sağlayacak konuları gündemimize alıyoruz. Türkiye’nin dünyadaki rekabet gücünün yükselmesine katkı sağlıyor; uluslararası iş dünyasındaki temsil gücümüz ile ülkemizin yüksek menfaatleri doğrultusunda çalışıyoruz…” cümleleri yer alırken “Kamuoyunda derneğimize yöneltilen eleştiriler dahil her konunun dile getirilmesi, Türkiye’de tartışma ve demokrasi kültürünün zenginliği olarak görülmelidir…” ifadesi oldukça dikkat çekti.

TÜSİAD’ın açıklaması; “Ekonomik kalkınmayı ancak insan hakları temelli, katılımcı demokrasi ilkesini benimsemiş bir hukuk devleti ile kalıcı hale getirebiliriz. Ülkemizi ileri taşıyacak ortak hedeflerimize bilgi, deneyim ve önerilerimizle katkıda bulunmak, ülkemize karşı sorumluluğumuzdur…” şeklinde demokrasi ve insan hakları vurgusu ile sona eriyor.

TÜSİAD, Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras ne demişti?

TÜSİAD, Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras TÜSİAD Genel Kurulundaki konuşmasından dolayı resen soruşturma başlatmıştı. Aras, 2025 yılının hem fırsatlar hem de riskler barındırdığını belirterek, “Bu kavşağı çok iyi geçirmeliyiz. Hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargı, güven ortamını güçlendirecek. Liyakatli insanlarla bu reformları gerçekleştirebiliriz…” ifadeleri yer almıştı.

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras’ın TÜSİAD Genel Kurulunda yaptığı konuşmasında öne çıkan diğer ifadeler ise şunlar olmuştu:

  • Ülke olarak moralimiz bozuk. Güven bunalımı yaşıyoruz.
  • Kartalkaya’da 78 canımız yanarak hayatını kaybetti. Yangın çıkabilir ama 78 kişi ölmez. Ölüyorsa nedeni usulüne uygun yapılmayan binalar ve denetimsizliktir. Çöken bir sistemdir. Bu olay yakın tarihte olduğu için henüz yüreklerimizde.
  • Ancak unutmayalım ki geçen sene tam bugün Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeninde oluşan heyelan sonucu 9 işçi hayatını kaybetmişti.
  • İki yıl önce yaşadığımız büyük depremde on binlerce insanımızı usulüne uygun yapılmadığı için çöken binalar altında kaybettik.
  • 2014 yılında Soma kömür madeninde çıkan yangında 301 işçi hayatını kaybetti.
  • Tüm bu ve benzer ölümlerin arkasında tesis sahiplerinin yönetmeliklere uygun yatırımları maliyet nedeniyle yapmaması ve denetim eksikliği var.
  • California’da koca Los Angeles şehri yandı, Japonya’da çok daha şiddetli depremler oldu. Kaç kişi öldü?
  • Lütfen bakın ve mukayese edin. Bizdeki ölümlerin nedeni maliyet odaklı kural tanımazlık ve denetimsizliktir.
  • Kurallarımız vardır ama uymayan çoktur, yeterli denetim yoktur. Bu ölümlerin ana nedeni sistem bozukluğudur.
  • Maliyeti güvenliğin önüne koyan iş sahipleri, hak etmediği koltuğa oturan özel sektör iş insanları ve kamu yöneticileridir. Onların yarattığı ve uyguladığı sistemdir.
  • Bu sistemin nasıl düzeleceği çok net bellidir. Sistemin kendi kendini düzeltme mekanizması olmalıdır.
  • Sorumlular görevden ayrılmalı, hesap vermeli ve yerlerine yetkin kişiler gelmelidir.
  • Son haftalarda politik hayatta da olağanüstü olaylar yaşıyoruz. Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor yerlerine kayyum atanıyor. Bir siyasi parti lideri hakkında önce soruşturma başlatılıyor sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor.
  • Birçok sanatçının menajerliğini yapan bir iş kadını hakkında önce soruşturma başlatılıyor sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor.
  • Bir büyükşehir belediye başkanı hakkında, yaptığı konuşmalar nedeniyle basın toplantısından dakikalar sonra soruşturmalar açılıyor.
  • Bilir kişi görüşmesini yayınlayan gazeteciler göz altına alınıyor, genel yayın yönetmeni tutuklanıyor.
  • Yeni mezun teğmenler ordudan ihraç ediliyor.
  • Bu olaylarda suç vardır yoktur diyemeyiz. Ancak çok kısa sürede arka arkaya gelen bu olayların toplumda endişe yarattığını ve güveni sarstığını söyleyebiliriz.
  • Ayrıca tutukluluğun istisna değil kural haline gelmesi gibi kangrenleşmiş bir sorunun kanunlar değişse de çözülmediğini görüyoruz.
  • Kişiyi, bir gün dahi olsa, özgürlüğünden mahrum edecek tutuklama ve adli kontrol kararlarının, hatta gözaltı kararlarının ne denli titiz verilmesi gerektiğini yıllar sonra gelen tahliyelerde, beraat kararlarında görüyoruz.
  • Ancak bugünkü endişe ve güvensizlik ortamına rağmen ülkemizin geleceği ile ilgili umudumuzu hiç kaybetmiyoruz.
  • Çünkü biliyoruz ki doğru politikalarla ülkemiz kalkınır ve vatandaşlarımız kendilerini mutlu ve huzurlu hisseder.
  • Bu nedenle inandığımız doğruları bıkmadan usanmadan dile getireceğiz.
  • “Söylesek de hiçbir şey değişmiyor” zihniyetine kapılamayız.
  • Bizim görevimiz doğru bildiklerimizi söylemektir.
  • Mevcut uygulamaları eleştirmekle kalmayıp yeni politikalar önermektir.

 

Bodrum-25-26-Kampusumuze-Bekliyoruz-bahçeşehir
Bodrum-25-26-Kampusumuze-Bekliyoruz-bahçeşehir
previous arrow
next arrow
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.