Yeni çıkan anılarımda da anlattım 1968 yılında UNESCO Bursu ile Gazetecilik dalında Yüksek Lisans yapmak üzere Indiana Üniversitesi’ne gittiğimde tez danışmanına, Amerikan dış politikası ile Amerikan basını arasındaki ilişkileri incelemek istediğimi söylemiştim. Saf ve temiz Anadolu delikanlısının kafasındaki sorulara bakın: Acaba Amerikan medyası hükümetin politikasının etkisi altında kalıyor muydu? Hatta...
11.03.2024
0
504
Gazetecilikte bu türden başlıklara “olta” ya da “yem” başlık denir. Amaç okurun dikkatini çekmek ve yazının tamamını okutmaktır. Bazen haberde o başlıktan başka dişe gelen bir şey yoktur. O zaman okur haklı olarak kızar. Sansasyon haberciliğinin numaralarından biridir.
Yerel yönetimlerin öneminden söz ettiğimiz bu günlerde “iyi yaşam”la ilgili şu gibi sorular üzerinde düşünmenin de yararı var: Bu kadar “ilerlediğimiz” halde niçin bu kadar mutsuzuz? İşte bir yanıt: Tarım toplumunu tarihin çöp sepetine atan “modern toplum” iki temel soruya cevap bulamamıştır: • Çocukları kim büyütecek? • Yaşlılara kim bakacak?...
İSRAİL NEREDE KAYBETTİ? ABD, Vietnam Savaşı’nı televizyonda akşam haberlerinde kaybetmişti. İsrail, Gazze’deki savaşı sıcak YouTube görüntülerinde kaybetti. 1968-1974 arasında başlıca haber ağları (ABC, NBC, CBS) tarafından gösterilen kanlı görüntüler, kurgulanmış da olsalar, bir noktadan sonra Amerikalıları “Yeter artık!” noktasına getirmişti! O sıralarda orada doktora öğrencisiydim. Toplumsal muhalefetin adım adım büyüyüp...
Yarım asırlık bekleyiş sona erdi. Nihayet Atatürk filmini seyrettim. Sinema salonunda, kocaman beyaz perdede. Salonda bulunanlar bunun benim için tarihi bir an olduğunu elbette tahmin edemezlerdi. Zaten her zaman biraz böyle olur: Herkes salona kendisini getirir ve kendi filmini seyreder. Antonio Banderas skandalından sonra hiç yapılamayacak diye düşünmüştüm. Çünkü o...