Yeni kuşaklar attığım başlığı anlamakta zorluk çekebilirler. “I-ıhh” şuradan geliyor: 1960’lı yıllarda ünlü tiyatro oyuncusu Lale Oraloğlu tiyatrosunda Aristofanes’in savaş karşıtı Lysistrata adlı oyununu “Kadınlar ı-ıhh derse” adıyla sahneye koymuş, bizim yasakseverler tiyatro sanatının bu büyük klasiğini müstehcenlik iddiasıyla yasaklayınca Lale Hanım sahnede açlık grevine yatmıştı. Kardeşim Abdullah orada çalıştığı...
16.12.2024
1
278
Tarihsel bir kırılma noktasında olduğumuzu geçen hafta Suriye’de yaşananlar açıkça gösterdi. Her şey herkesin beklediğinden de hızlı oldu, kentler iskambil kağıtları gibi devrildi, en son taş da zaten yerinde değildi. Kim kazandı kim kaybetti türünden sağlıklı bir değerlendirme yapmaya fırsat kalmadı. Her kafadan bir ses çıktı, çoğu kez taraflar hep...
İnsanlık fokur fokur… Hele bizim buralar… Hır çıkaran çıkarana. Kavgaların biri bitmeden ötekisi başlıyor. Herkes silahlı, eller tetiklerde… Oysa çocukluğumdan beri kulağımda küpedir: Silahla oynanmaz! Kaza çıkar. Hayat boyu çok örneğini görmüşüzdür. Hır ve kaza çıkmıştır. Ama hayır, ders alınmamış. İnsan, ders almaktan çok ders vermeye düşkün bir canlı. Birilerine...
“…Evli evine köylü köyüne, herkes bilgisayarı başına…” Dünyada Sovyetler Birliği’nin çöküşünden beri ısınmakta olan “yeni düzen” kazanı fokur fokur kaynamaya başladı. Taşıp etrafı kavurmasından korkulmakta… Nükleer dünya savaşı olasılığından bu kadar rahat bir şekilde söz edilmesi çok ürkütücü.1960’taki Küba krizinden beri böyle bir şey hatırlamıyorum. Şu anda nefesler tutulmuş...
1980’li yılların başında ABD başkenti Washington’da bir yandan üniversitede hocalığa devam ederken bir yandan da fiilen Cumhuriyet Gazetesi’nin Washington muhabirliğini yapıyordum. Bazen sabahları gün ağarmadan telefonunum çalardı. Uykumu bölüp, açardım. “Kalk oğlum, filanca yerde darbe oldu, Washington’dan nasıl görünüyor? Amerika ne yapar?” derdi telefondaki ses. Gazeteci Örsan Öymen. Şimdiki Profesör...
İnsan denen canlı türünün dünya gezegenindeki serüvenlerini anlatan Sapiens kitaplarıyla tanınan antropolog-tarihçi Yuval Noah Harari’nin Neksus adlı kitabını öncelikle ve özel bir ilgiyle okudum. Özel bir ilgiyle, çünkü benim uzmanlık alanımı, yani iletişimi kapsıyor ve hayalgücü ile beslenen “bilgi ağları” kura kura insanlığın nerelere geldiğini anlatıyor. İlişkili bir konuda benim...
Tarih Deniz’inde Cumhuriyet teknesiyle yolculuğumuzun 102. miline giriyoruz. Fırtınalardan, dalgalı denizlerden geçtik, hala sallanıyor, zaman zaman su alıyoruz. Ama batmadık, satılmadık, korsanların eline düşmedik. Bunlar kutlamaya değer başarılardır. Kutlu olsun! yıl nedeniyle yazdığım yazılarda da değindim. 1950’den bu yana rota siyasal olarak demokrasi , ekonomik olarak kalkınma olagelmiştir. Sosyolojik olarak...